Geçtiğimiz
günlerde Nurnberg havalimanında yakaladığım bir kareden yola çıkarak uzun
süredir aktarmak istediğim bir konuyu bu ay sizlerle paylaşmak istiyorum.
Havacılık
sektörü kesinlikle hatayı kabul etmeyen, yüksek kontrol ve güvenlik, büyük
maliyet ve ciddi zamanlama ile ayakta duran bir sektördür. Bunun çarpıcı örneği
her defasında bir uçak aprona park edip kaptan pilottan onay alındıktan sonra
yer hizmetleri ekibin, ilgili emniyet ve güvenlik tedbirleri alarak yolcuların sevk
edilmesi, uçak altına getirilen araçlar ile yolcu bagajlarının indirilmesi
varsa değerli kargo, ilaç vb ürünlerin özel ekip ve ekipmanlar ile
boşaltılması, onay doğrultusunda yakıt ikmalinin sağlanması, normal kargoların
boşaltılması. İlgili transit yolcu ya da kargoların bir an önce yönlendirilmesi
kısa sürede gözlemleyebileceğimiz belli başlı konular olarak göze çarpmaktadır.
Uçak tam
anlamıyla boşaltıldıktan sonra, tekrar yemek, yakıt, temizlik ve yeni uçuş için
bagaj, kargo yüklemesi yapılması tekrar ilgili yolcuların uçağa alınması ve yeni
bir uçuşa hazırlanması işlemlerinin yürütülmesidir.
Maliyetlerin
ve kontrollerin bu nedenli yüksek olduğu sektörde zaman kavramını ön plana
çıkaran tüm birimlere ciddi görevler düştüğünü bilmekteyiz.