2003 yılında nakliye odaklı bir firma olarak kurulan ancak geçen süre zarfında bir grup şirketine dönüşen Merkür Group CEO’su Sn. Güler Filiz ile röportaj gerçekleştirdik.
MERKÜR GROUP CEO’SU GÜLER FİLİZ:
SEKTÖRÜN HİZMET ANLAYIŞI DEĞİŞMELİ
2003 yılında
nakliye odaklı bir firma olarak kurulan ancak geçen süre zarfında bir grup
şirketine dönüşen Merkür Group CEO’su Sn. Güler Filiz ile röportaj
gerçekleştirdik.
Turizm,
Havacılık, Charter ve Kargo alanlarında faaliyet gösteren Merkür Group, düzenli
kargo charter servisleri bulunan lider brokerlik şirketlerinden. Ayrıca IATA
Agency olarak faaliyet göstermesinin yanı sıra GSA ( General Sales Agency)
olarak da hizmet veriyor. Merkür Group CEO’su Güler Filiz; sektörün gelişimi
konusunda öncelikle hizmet anlayışının değişmesi gerektiğini vurguladı.
Bize Merkür Group’un kuruluş
öyküsünden ve faaliyetlerinizden bahsedebilir misiniz?
Merkür 2003
yılında kuruldu. Kurulduğunda sadece uluslararası nakliye hizmetleri vermek
üzere planlanmıştı. Ancak 2006 ve sonrasında önümüze çıkan fırsatlar ve
işimizin doğal gelişimi içerisinde önce Havacılık ve Uçak kiralama sonrasında
da Turizm faaliyetlerimizi ekledik. Şu an 4 alanda faaliyet göstermekteyiz.
Charter konusunda iddialı bir
firmasınız. 2014 yılında gerçekleştirdiğiniz kargo charter sayısı nedir?
Yılbaşından
bu yana toplam 93 charter yaptık, bunların 73 tanesi kargo uçuşu.
Ne zaman IATA Agency oldunuz? 2014
yılı performansınızı rakamlarla ifade etmek gerekirse sıralamanız, taşıdığınız
tonaj ve hedefleriniz nelerdir?
2011 yılı
Aralık ayından itibaren IATA acente olarak faaliyet göstermeye başladık. Şu an
için istanbul ve antalya da şubelerimiz bulunmaktadır. Şubeleşmeyi öncelikle
Ankara olmak üzere büyütmeyi hedeflemekteyiz. 2014 yılında en son verilere göre
yaklaşık 700 ton ile 32. sıradayız.
Merkür Group bir IATA Agency olarak
hangi pazarlar ve alanlarda daha güçlüdür?
Orta Asya –
Ortadoğu - Kuzey ve Orta Afrika pazarında daha güçlü olduğumuzu belirtebiliriz.
Sektör olarak ise inşaat ve tekstil alanında daha aktif durumdayız.
THY’nin acentelere uyguladığı teşvik
politikası hakkında ne düşüyorsunuz? Mevcut uygulaması ile yüksek teşvik elde
eden acentelerle rekabet konusuna nasıl çözüm getirmeye çalışıyorsunuz?
Teşvik
acenteler için TK nezdinde acente performansının değerlendirildiği ve
ödüllendirildiği bir sistem ve esas itibariyle iyi de tasarlanmış bir sistem.
Önemli olan skalayı muhafaza etmek hatta artırmak. Rekabeti zorlayan sistemin
kendisi değil bunun sektördeki kullanım şekli. Bunun için yapılacak bir şey yok
tabi. Bu yolu seçenler devam edebilir. Ancak biz en nihayetinde bir servis
şirketiyiz, farkımızı hizmetimizle göstereceğiz, teşviği bir indirim malzemesi
haline getirme konusu sürdürülebilir bir politika değil.
E-Freight hakkındaki çalışmalarınız
nelerdir? Sizce Türkiye tam anlamıyla ne zaman bu sisteme hazır olur?
E-freight
için sektörün gelişimini yakından takip etmekteyiz. Biz kendi açımızdan
kullanacağımız yeni sisteme entegre edeceğimiz program ile E-Awb geçiş
sürecimizi de tamamlamış olacağız. Multilateral anlaşmamız zaten mevcuttur.
E-freight için Türkiye’nin önümüz de ki 2 yıl içerisinde hazır olmasını
umuyoruz.
Hangi havayollarının GSA’liğini
yapıyorsunuz? Bu havayolları ile müşterilerinize ne servisler sunuyorsunuz?
Afrıqiyah
Airways, Libyan Airlines, Ghadames Air Transport ve Air Arabia’nın GSA’lığını
yapmaktayız. Söz konusu havayolları ile acentelere kargo ve bilet için hizmet
sunulmaktadır.
Libya’daki olaylar malumunuz?
Çatışmaların bitip havayolu servilerinin normalleşeceği tarihe dair bir
öngörünüz var mıdır?
Maalesef bir
öngörü de bulunmak pek mümkün değil. Sadece temenni de bulunabiliyoruz. Libya
pazarı Türkiye için büyük bir pazar. Hem inşaat hem bavul ticareti aynı zaman
da gelen yolcu açısından turizm sektörü için iyi bir pazardır. Bu nedenle
olayların bir an önce durulması ve ülkenin normale dönmesini umuyoruz.
Sizce sektörün gelişimini engelleyen
sorunlar nelerdir? Bu sorunlara olan çözüm önerileriniz nedir?
Sektörün
gelişimi konusunda öncelikle hizmet anlayışının değişmesi gerek. Şu an fiyat ve
vade çıkmazında süren müşteri kapma savaşı, buna rağmen müşteri tarafında
yaşanan tahsilat sıkıntıları herkesi zora sokmakta. Bu yıl içinde IATA acente
sayısında çok ciddi bir değişiklik olmadı. Olan birkaç artış da yabancıların
Türkiye pazarına giriş yapmalarından mütevellit bir artış. Lokal acentelerin
üstünde durmaları gereken noktalardan biri de bu. Bir şekilde globalleşme ve
kültürel değişim.