B777 Hakkındaki bilgileri aşağıdaki gibidir.

  Boeing, 777 ailesi Haziran 1995’te hizmete girdiğinden bu yana, aileyi beş yolcu uçağı ve bir kargo uçağı ekleyerek genişletti. Bu uçak ailesinin havayollarına olan faydası ise geniş pazar payı ve müştereklik sağlaması.

777, 5.120 – 9.290 deniz mili (9.480 – 17.205 km) arasında değişen menzil kabiliyeti ve üç sınıflı konfigürasyonu ile 312 – 388 yolcu kapasitesine sahip.

777-200, 5.120 deniz miline (9.480 km) kadar olan bir menzilde 312 yolcu taşıyabiliyor. 777-300, 5.845 deniz miline (10.820 km) kadar olan bir menzilde 388 yolcu taşıyabiliyor. 777-200 ER (Uzatılmış Menzil) ise 7.510 deniz miline (13.900 km) kadar olan bir menzilde 314 yolcu taşıyabiliyor.

Havayollarına duraklamadan uçuş yapabilecekleri rotalarda daha fazla esneklik sağlamak için Boeing, daha uzun menzilli iki yeni 777 uçağını tanıttı. Boeing, 7.825 deniz mili (14.490 km)  menzilde 386 yolcu taşıyan ilk 777-300 ER uçağını Mayıs 2014’te teslim etti. Boeing, 9.290 deniz miline (17.205 km) kadar 314 yolcu taşıyan ilk 777-200LR Worldliner (Daha Uzun Menzil) uçağını ise Şubat 2006’da teslim etti. Dünyanın en uzun menzilli ticari uçağı olan 777-200 LR, dünyadaki herhangi iki şehri birbirine sanal olarak bağlayabiliyor.

Boeing, Mayıs 2005’te 777 Freighter’ı tanıttı. 777-200 LR platformu üzerine kurulan 777 Freighter, genel kargo pazarı yoğunlukları itibariyle tam yük taşıyarak 4.900 deniz mili (9.070 km) uçabiliyor. Bu da onu dünyanın en yetkin çift motorlu kargo uçağı haline getiriyor. Uçak, Şubat 2009’da hizmete girdi.

Kanat Tasarımı

777’nin 199 feet 11 inç (60,9 metre) genişliğindeki ileri kanat tasarımı, uçağın rakiplerine kıyasla daha yüksek düz uçuş süratine ulaşma, daha hızlı yükselme ve daha yüksek irtifalarda seyredebilme kabiliyetini geliştiriyor. Bu kanat tasarımı aynı zamanda uçağın tam yolcu yükünü pek çok yüksek irtifalı ve yüksek sıcaklıklı hava sahasında taşımasına olanak sağlıyor.

Kanadın genel aerodinamik etkinliğini artırmak için 777-200 LR ve 777-300 ER’ye 6,5 feet (1,9 metre) uzunluğunda eğimli kanat uçları eklendi. Eğimli kanat uçları kalkış için gereken alan uzunluğunu azaltmaya yardımcı oluyor, yükselme performansını artırıyor ve yakıt tüketimini azaltıyor.

Çift Motorlu Tasarım – Yakıt Etkin, Sessiz ve Güvenilir

Üç motor üreticisi, 777’ye güç verecek daha etkin ve daha sessiz turbofanlar geliştirdi. General Electric GE90 serisini, Rolls-Royce Trent 800 serisini ve Pratt & Whitney PW4000 serisini sunuyor. Daha uzun menzilli 777 modelleri ve Kargo modelinin motor tedarikçisi, GE90-115 B ve GE90-110B motorlarını üreten GE. Üç motor tipinin tümü mükemmel yakıt verimliliği sağlıyor.

Bu performansın temel faktörleri yeni, parça tasarımı daha geniş olan ve 1’e 6 ile 1’e 9 arasında değişen bypass oranlarına sahip daha geniş fanlar. Daha önceki çift koridorlu uçakların motorlarındaki oran 1’e 5’ti.

Tasarımı sayesinde daha hafif

777’de, uçağın genel ağırlığını azaltan ve yakıt verimliliğine katkıda bulunan düşük ağırlıklı ve maliyet etkin yapısal malzemeler önemli ölçüde kullanılmıştır. Örneğin, kanatın üst kısmındaki yüzeyde ve kirişlerde iyileştirilmiş bir alüminyum alaşım kullanılmıştır. 7055 olarak bilinen bu alaşım, önceki alaşımlara kıyasla daha fazla basınç gücü sunmaktadır. Bu da, tasarımcıların ağırlığı daha az tutmasına ve aynı zamanda korozyon ve yorulma direncini iyileştirmesine olanak sağlamaktadır.

Ağırlık tasarrufu yapmayı sağlayan ileri kompozit malzemelerin geliştirilmesi ve üretimindeki ilerleme 777’de bariz şekilde görülmektedir. Dikey ve yatak kuyruklarda, son zamanlarda elde edilen sertleştirilmiş reçinelerin içine yerleştirilmiş olan karbon fiberler bulunmaktadır. Yolcu kabininin yer döşemeleri de bu ileri kompozit malzemelerden yapılmıştır.

Diğer kompozit uygulamalar, aerodinamik kaporta gibi ikincil yapılardakileri içeriyor. Reçine ve yapıştırıcıları içeren kompozitler, 777’nin yapısal ağırlığının yüzde dokuzuna karşılık geliyor. Bu, 787 Dreamliner’da kullanılan kompozit malzemeyle aynı tipte bir malzeme.

Uçuş Güvertesi ve Uçak Sistemleri

777’nin uçuş güvertesi havayollarının tercihi doğrultusunda yatay bir formatta. Başlıca uçuş, navigasyon ve motor bilgileri altı adet geniş ekranda gösteriliyor. Yeni “düz panel ekranları”nın derinliği CRT’lerin yaklaşık yarısı kadar. Yerden kazanmanın yanı sıra, yeni ekranlar daha hafif ve daha az güç gerektiriyor. Aynı zamanda daha az ısı yayıyor ve bu da güvenilirliği artırmaya ve daha uzun hizmet ömrüne imkân sağlıyor. Ekranların diğer bir faydası ise önceki uçuş güvertelerinde ekipmanları soğutmak için gerekli olan ağır ve karmaşık havalandırma aparatlarına ihtiyaç duymaması. Pilotlar düz panel ekranlarının her koşulda, güneş ışığı doğrundan geldiğinde bile, açıkça görülebilir olmasından memnun.

Orta koridor standına yerleştirilmiş olan üç adet çok amaçlı kontrol ekranı ünitesi (CDU), veri görüntüsü ve uçuş yönetimi işlevleri için giriş kabiliyeti sağlıyor. Bu üniteler, entegre bir Uçak Bilgi Yönetimi Sistemi (AIMS) için birincil arayüzler. CDU’lar yine Pazar gereksinimleri doğrultusunda renkli görüntü sağlıyor. Bunları renkli hale getirmek, pilotların bilgiyi daha çabuk özümsemesine olanak sağlıyor.

AIMS, uçuş ve bakım ekibine uçuş, itme kuvveti ve muhabere yönetimini de içeren, uçağın genel durumu, bakım gereksinimleri ve ana işletme fonksiyonları ile ilgili tüm bilgiyi sağlıyor.

Uçuş ekibi, kontrol ve manevra komutlarını bilgisayarlar tarafından uzatılan elektrik kabloları aracılığıyla kaldıraçlara, dümene, kanatçıklara ve diğer kontrol yüzeylerine yönelik hidrolik çalıştırıcılara doğrudan iletiyor. Bu üç eksenli “fly-by-wire” uçuş kontrol sistemi havayolu hizmetinde ağırlıktan kazandırıyor, çelik kablolara dayanan  geleneksel mekanik sistemlere kıyasla fabrika montajını kolaylaştırıyor, daha az yedek parça ve daha az bakım gerektiriyor.

777 sistemlerinin önemli bir parçası da yeni bir endüstri standardı olarak kabul edilmiş olan, patenti Boeing’de olan iki yönlü dijital veri yolu:  ARINC 629. Bu veri yolu, uçak sistemlerinin ve ilgili bilgisayarların birbiriyle ayrı ayrı tek yönlü kablo bağlantıları ile iletişim kurmak yerine ortak bir kablo yolu (bükülmüş bir çift kablo) aracılığıyla iletişim kurmalarına olanak sağlıyor. Bu da montajı kolaylaştırmak ve ağırlıktan tasarruf sağlamanın yanı sıra kablo ve bağlantı parçalarının sayısının azaltılması sayesinde güvenilirliği artırıyor. 777’d e bu ARINC 629 yollarından 11 adet bulunuyor.

777, standart ekipman olarak Geliştirilmiş Yer Yaklaşım İkaz Sistemi (EGPWS) ile donatılmış ilk Boeing modeliydi. EGPWS, potansiyel tehdit olabilecek arazileri gösterir ve olası bir arazi uyuşmazlığından yaklaşık bir dakika önce sesli sinyal verir. Bu süre, önceki sistemlerden 10-15 saniye daha erken. Sistem, navigasyon sisteminden gelen uçak konumu verisini sürekli kıyaslayan patentli bir dijital arazi haritasını içeriyor.

Pilota 777-300’ün yer manevrasını yaparken burun iniş takımı ve ana iniş takımı alanlarının kamera görüntüleriyle yardımcı olmak üzere tasarlanmış olan Yer Manevra Görüntü Sistemi, 777-300 ER ve 777-300 uçuş güvertelerine has bir özellik. Kameralar, sol ve sağ stabilizörün ön ucunda ve gövdenin alt kısmında yer alıyor ve yer manevrası sırasında kullanılıyor. Görüntüler, uçuş güvertesindeki Çok İşlevli Ekran konumlarında üç yöne ayrılmış şekilde görüntüleniyor.

Yüksek Güvenilirlik ve Kalite

Yeni tasarım ve test girişimleri, önceden tanıtılan uçaklara olan güvene kıyasla, ilk 777’ye olan güvenin olabilecek en yüksek seviyede olmasını sağlamaya yardımcı oldu. Bugünün 777 operatörleri, endüstride bir benzeri olmayan, yüzde 99’un üzerinde sevkiyat güvenilirliği oranına sahip olmanın keyfini çıkarıyor.

Uçak geliştirmede kullanılan farklı disiplinlerden gelen temsilcilerin yanı sıra, tedarikçiler ve havayolu müşterilerini bir araya getiren tasarım ve inşa ekipleri, takım üyelerinin 777 yapısı ve sistem tasarımı üzerinde eşzamanlı olarak çalışmalarını sağladı.

LOJİSTİKHATTI