Uluslararası Havalimanları Konseyi’nin (ACI) dediğine göre, 2015 yılında, havaalanları toplamda 106 milyon ton ağırlığında kargoyla hizmet verdi ve bu miktar 2014 yılına göre %2,6’lık bir artış gösterdi. En yoğun kırk havaalanı, bu toplam kargonun %59’unu karşıladı.

En yoğun kırk havaalanını toplam yük ve uluslararası yük taşıma açısından gösteren tablo aşağıda mevcut ama öncelikle bölgesel verilere bir göz atalım. Yukarıdaki tablo, havaalanlarının bölgesel olarak yüzdesel dağılımı gösteriyor ve doğal olarak, Asya / Pasifik bölgesindeki havaalanları toplam ve uluslararası kargo taşımada sırasıyla %41,4 ve %43,2’lik oranlarla başı çekiyor.

Dünya çapındaki toplamda, ACI aşağıdaki özeti sunuyor:

1. Asya-Pasifik (41,1 milyon ton, 2014’e göre % 2,3’lük artış)
2. Kuzey Amerika (30 milyon ton, 2014’e göre % 3,1’lik artış)
3. Avrupa (18,9 milyon ton, 2014’e göre % 0,5’lik artış)
4. Orta Doğu (8,5 milyon ton, 2014’e göre % 9,9’luk artış)
5. Latin Amerika - Karayipler (4,9 milyon ton, 2014’e göre % 1,3’lük artış)
6. Afrika (2,1 milyon ton, 2014’e göre % 3,5’lik artış)

Havaalanlarına tek tek baktığımızda ise, yukarıdaki tablo toplam ve uluslararası kargo rakamlarına göre en yoğun kırk havaalanını gösteriyor. İlk yirmi havaalanı için ilk sütunda geçtiğimiz yıldaki sıralamayı da görebilirsiniz. İlk yirmi havaalanı genel olarak sıralamasını korudu ya da bir iki sıra değişti.

En büyük sıçramayı Doha Hamad Uluslararası (DOH, Katar Havayolları’nın merkezi), toplam kargoda 24. sıradan 20.liğe, uluslararası sıralamada da 17.likten 14.lüğe yükselerek yaptı. Diğer kayda değer sıçrama ise Chicago O’Hare Uluslararası (ORD) tarafından gerçekleştirildi. Toplam kargoda %15,6 ve uluslararası kargoda %21’lik bir büyümeye ulaşan Chicago, Kuzey Amerika için önemli bir kargo kapısı oldu ve bu hızlı yükseliş tek bir havayolunun etkinliği ile açıklanacak kadar küçük değil. Ancak, yoğun yılları, ORD 2015 yılını pist genişletme ve diğer kapasite artırımı ile kutladı.

Top 40, top 20 veya top kaç olursa olsun, sıralamanın makul bir şüphecilik ile ele alınması gerekiyor. Sayıların gerçeği yansıtmadığını söylenemez ama havaalanının top 40’ın içinde ya da dışında olması ticaret akışı hakkında kesin bir bilgi sunmuyor.

Dubai Uluslararası’nı (DXB) ele alalım. Toplam kargoda beşinci sırada fakat biraz aşağılara bakarsanız Dubai World Central’ın (DWC) yirmi yedincilikte kaldığını görürsünüz. Bu havaalanları birbirlerine sadece birkaç kilometre uzaklıkta ve 2014 yılında, Dubai hükümeti tüm kargo uçağı trafiğini DXB’den alıp DWC’ye vererek ve araya tümleşik bir otoban inşa ederek nakliyecilerin önünü açtı. DXB ve DWC aslında koca bir havaalanının parçaları ve DWC’den DXB’ye taşınan 900 bin tonluk kargoyu da eklerseniz, bu iki havaalanı birlikte üçüncü sıraya kadar çıkıp FedEx’in Memphis merkez (MEM) ile Şangay Pudong’un (PVG) arasına yerleşiyor.

Belki de yerleşmiyor çünkü Şangay’ın da iki büyük havaalanı var ve Hongqiao Uluslararası’ndaki (SHA) büyük çoğunluğu yurtiçi olan kargo ve Pudon Uluslararası’nı (PVG) birleştirdiğimizde, bu ikili Dubai’nin önüne geçiyor.

Diğer bir örnek ise Tokyo: Şehrin ikinci havaalanı Haneda (HND), 2015 yılında 1,17 milyon tonluk kargoya ev sahipliği yaptı. Bunu Narita’nın (NRT) 2,1 milyon tonluk kargosuna eklediğimizde Tokyo, Dubai ve Şangay ile aynı seviyeye geliyor.

Tüm bunlar bizi ikinci bir gözleme yöneltiyor: Her ne kadar Tokyo’ya gelen ve Tokyo’dan giden kargo Tokyo ve çevresine yönelik olsa da, Dubai’de işler tam tersine işliyor ve gelen kargolar başka noktalara dağıtılmak üzere tekrardan yola çıkıyor. Memphis (MEM) ve Louisville (SDF) gibi FedEx ve UPS’e ev sahipliği yapan havaalanları da yine Dubai ve Tokyo’dan farklı rollere sahip. Bu tip havaalanlarının birbirlerinden daha iyi olduğu söylenemez ama sadece toplam tonaja bakmak, hikâyenin bir parçasını bilmekten fazlası değil.

Cargo Facts